Herkese iyifilm bloğundan merhaba arkadaşlar. Bu yazımda sizlere Steven Spielberg'in yönetmeni olduğu ve Tom Hank'in başrolünde oynadığı "Casuslar Köprüsü" adlı filmi eleştireceğim.
Önce bir konuya değinelim:
Oyunculara değinelim biraz da:
Tom Hanks, ilk yazımda da söylemiştim kendisinin benim en sevdiğimi oyuncu olduğunu. Oynadığı filmlerin çoğunu izlemişimdir. Oynadığı filmlerin kötü olması gibi ihtimal görmüyorum. Aslında kendisini romantik-dram filmleri yerine macera-gerilim türü filmlerde görmek beni daha çok cezbediyor. Aldığı 2 Oscar ödülü de onun nasıl bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor sanırım.
Mark Rylance, kendisini bu filmde çok beğendimi söylemem gerekir. Hal, hareket, tavırları gerçekten yerinde. İnsanı sinir edebilecek bir sakinliği var. Takdir ettim.
Bu iki oyuncunun ön planda olduğu filmde diğer bütün oyuncularda filme uyum sağlamış. Kadro seçimi için Steven Amcayı kutluyorum.
Gelelim eleştilere:
Aslında eleştirelecek pek bir şey yok. Aksiyon bekleyenler pek beklemesin keza aksiyon filmi değil. Yaşanmış bir hikayeden alıntı olup, zaman-kurgusu gerçekten harika. Başları biraz sıkıcı gelse de sonradan açılıyor film. Her an bir şey olacak kaygısıyla bekliyorsunuz. Heralde filmin tek eksisi insanı ters köşe yapmaması ama yaşanmış bir hikayeden alıntı olduğu için pek de ters köşe olması mümkün görünmüyor.
Konu 10/9, Oyunculuk 10/10, Genel 10/9
Gerilim-Biyografi türü filmler arasında bu film İYİ FİLMdir.
Devamını Oku »
Önce bir konuya değinelim:
Film soğuk
savaş döneminde geçmektedir. Amerikalı bir pilot Sovyetler’de tutsak
duruma düşmüştür. Tutsak pilotu kurtarabilmek için Amerikalı bir avukat
CIA tarafından görevlendirilir. Bu görev oldukça zorlu ve tehlikelidir.
Filmde Tom Hanks’ın yanı sıra Amy Ryan ve Billy Magnussen gibi isimlerde
rol alıyorlar. Filmin yönetmen koltuğunda ise usta yönetmen Steven
Spielberg oturuyor.
Oyunculara değinelim biraz da:
Tom Hanks, ilk yazımda da söylemiştim kendisinin benim en sevdiğimi oyuncu olduğunu. Oynadığı filmlerin çoğunu izlemişimdir. Oynadığı filmlerin kötü olması gibi ihtimal görmüyorum. Aslında kendisini romantik-dram filmleri yerine macera-gerilim türü filmlerde görmek beni daha çok cezbediyor. Aldığı 2 Oscar ödülü de onun nasıl bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor sanırım.
Mark Rylance, kendisini bu filmde çok beğendimi söylemem gerekir. Hal, hareket, tavırları gerçekten yerinde. İnsanı sinir edebilecek bir sakinliği var. Takdir ettim.
Bu iki oyuncunun ön planda olduğu filmde diğer bütün oyuncularda filme uyum sağlamış. Kadro seçimi için Steven Amcayı kutluyorum.
Gelelim eleştilere:
Aslında eleştirelecek pek bir şey yok. Aksiyon bekleyenler pek beklemesin keza aksiyon filmi değil. Yaşanmış bir hikayeden alıntı olup, zaman-kurgusu gerçekten harika. Başları biraz sıkıcı gelse de sonradan açılıyor film. Her an bir şey olacak kaygısıyla bekliyorsunuz. Heralde filmin tek eksisi insanı ters köşe yapmaması ama yaşanmış bir hikayeden alıntı olduğu için pek de ters köşe olması mümkün görünmüyor.
Konu 10/9, Oyunculuk 10/10, Genel 10/9
Gerilim-Biyografi türü filmler arasında bu film İYİ FİLMdir.